Pratik Bilgiler

» Amortisman Sınırı
» Vergiden Müstesna Yemek Bedeli
» Emlak Vergisi Oranları
» Fatura Düzenleme Sınırı
» Değer Artış Kazançları İstisna Tutarları
» Kıdem Tazminatı Tavanı
» Usulsüzlük Cezalarına Ait Cetvel
» Yıllık Ücretli İzinler

Muhasebe Standartları

» Ülke içinde kullanılan muhasebe standartlarını uluslararası standartlarla bütünleştirebilmek için 1995 yılından bu yana 43 uluslararası muhasebe standardı Türkiye’ye ...

T.C. Resmi Gazete

SİRKÜLER

Sirküler No:2013/41 İŞ HUKUKU UYGULAMASINDA İBRANAMELERİN GEÇERLİK ŞARTLARI

 

   
 
 
 
Sirküler Tarihi: 29.07.2013
Sirküler No      : 2013/41
 
 
İŞ HUKUKU UYGULAMASINDA İBRANAMELERİN GEÇERLİK ŞARTLARI
İbra, ibraname, ibra sözleşmesi kavramı gerek ticari hayatta gerekse özellikle tüzel kişiler hukukunun tatbikinde sıklıkla karşılaşılan kavramlardandır.
İbra kelimesi arapça kökenli olup aklama, temize çıkarma anlamına gelmektedir. Genel hukuki karşılığı ise alacaklının alacak hakkından vazgeçmesi sonucu borçlunun borcundan kurtulması şeklinde tanımlanmaktadır.
İbraname hukuk düzeninde genellikle işçi işveren ilişkisinde, iş akdinin sona ermesi ile birlikte gündeme gelir. Genel olarak, işçinin işten ayrılırken ücret, fazla mesai ücreti, yıllık ücretli izin alacağı, ihbar, kıdem tazminatı gibi muhtelif işçilik haklarını aldığını, başka bir alacağı kalmadığını imzasıyla gösteren yazılı belgedir.
Bizim hukuk sistemimizde ibra sözleşmeleri, 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6098 sayılı (Yeni) Borçlar Kanunu’na kadar herhangi bir yasal düzenlemeye bağlanmamıştı.
Mevcut yasal boşluktan hareketle genellikle işverenler, iş akdinin başlangıcında veya iş akdi devam ederken işçilerden genel ifadeli ve tarihsiz ibranameler almakta idiler.
İş akdinin sona ermesini müteakip işçi işveren arasında yaşanan ihtilaflarda Yargıtay, işçinin lehine yorum ilkesinden hareketle iş akdi devam ederken alınan, tarihsiz, genel ifadeli ibra sözleşmelerini geçerli saymamıştır. Bu itibarla işçilik haklarının işçiye eksiksiz ödenip ödenmediği hususunda çoğunlukla işçi lehine kararlar verilmiştir.
01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6098 sayılı (Yeni) Borçlar Kanunu’nun 132. maddesinde “Borcu doğuran işlem kanunen veya taraflarca belli bir şekle bağlı tutulmuş olsa bile borç, tarafların şekle bağlı olmaksızın yapacakları ibra sözleşmesiyle tamamen veya kısmen ortadan kaldırılabilir” kuralına yer verilmiştir.
Eski 818 sayılı Borçlar Kanunu’nda bulunmayan bu düzenleme genel olarak ibranın, borcu hangi hallerde sona erdirdiğini düzenleyen genel bir açıklamadır.
6098 sayılı (Yeni) Borçlar Kanunu’nun 420. maddesinde ise iş hukuku açısından ibranamelerin geçerlik şartları düzenlenmiştir. Anılan düzenlemeye göre;
1)Hizmet sözleşmelerine sadece işçi aleyhine konulan cezai koşullar geçersiz sayılmaktadır.
2) İşçinin işverenden alacağına ilişkin ibra sözleşmesinin
a) Yazılı olması,
b) İbra tarihi itibarıyla sözleşmenin sona ermesinden başlayarak en az bir aylık sürenin geçmiş bulunması,
c) İbra konusu alacağın türünün ve miktarının açıkça belirtilmesi,
d) Ödemenin hak tutarına nazaran noksansız ve banka aracılığıyla yapılması şarttır.
Yukarıda sayılan unsurların tamamını bir arada içermeyen ibra sözleşmeleri veya ibranameler kesin olarak hükümsüz sayılmaktadır. Bahsolunan bu şartlar, işçinin yakınlarının isteyebilecekleri de dahil olmak üzere, hizmet sözleşmesinden doğan bütün tazminat alacaklarında geçerlidir.
 
Saygılarımızla,
 
Erdal SÖNMEZ   &   Bülent ERSAN & S. A. ARISOY
SİNERJİ Denetim Danışmanlık
ve Yeminli Mali Müşavirlik Ltd. Şti.
 
 
 
 

 



DOSYAYI İNDİR (Sağ Tık/Farklı Kaydet)