Pratik Bilgiler

» Amortisman Sınırı
» Vergiden Müstesna Yemek Bedeli
» Emlak Vergisi Oranları
» Fatura Düzenleme Sınırı
» Değer Artış Kazançları İstisna Tutarları
» Kıdem Tazminatı Tavanı
» Usulsüzlük Cezalarına Ait Cetvel
» Yıllık Ücretli İzinler

Muhasebe Standartları

» Ülke içinde kullanılan muhasebe standartlarını uluslararası standartlarla bütünleştirebilmek için 1995 yılından bu yana 43 uluslararası muhasebe standardı Türkiye’ye ...

T.C. Resmi Gazete

SİRKÜLER

Sirküler No 2016-25 DAVA SAFHASINDA BULUNAN VERGİ ALACAKLARINDA VERGİ AFFI UYGULAMASI

Sirküler Tarihi : 30.09.2016
Sirküler No      : 2016/25
 
DAVA SAFHASINDA BULUNAN VERGİ ALACAKLARINDA VERGİ AFFI UYGULAMASI
 
Bilindiği üzere vergi affı yasası olarak bilinen 6736 sayılı "Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılmasına İlişkin Kanun" 19 Ağustos tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı gün itibariyle yürürlüğe girdi. Söz konusu Kanunla vergi yasaları ve sosyal güvenlik mevzuatı uygulamalarına ilişkin olarak mükelleflere af niteliğinde çok önemli kolaylıklar getirildi. Bu kolaylıklardan birisi de dava safhasında bulunan ihtilaflı alacaklar için getirilen kısmi af uygulaması.
 
1. Başvuru Süresi ve Şekli:
 
Anılan Kanun'un 3. maddesinde düzenlenen uygulamadan yararlanabilmek için 19/8/2016 tarihi itibarıyla;
 
a)  İkmalen, re’sen veya idarece yapılmış bir tarhiyatın bulunması ve tarhiyata karşı;
 
- Vergi mahkemeleri nezdinde dava açma süresi geçmemiş veya dava açılmış bulunması,
- İlgisine göre itiraz/istinaf veya temyiz süreleri geçmemiş ya da itiraz veya temyiz yoluna başvurulmuş ya da karar düzeltme talep süresi geçmemiş veya karar düzeltme yoluna başvurulmuş olması,
 
b) İdari para cezalarına ilişkin idari yaptırım kararlarına karşı dava açma süresi geçmemiş veya dava açılmış olması ya da ilk derece yargı merciinin verdiği karara karşı kanun yoluna başvurma süresi geçmemiş veya başvurulmuş olması,
 
gerekmekte.
 
Anılan imkandan yararlanabilmek için 31 Ekim 2016 tarihine kadar (bu tarih dâhil) bağlı bulunulan tahsil dairesine yazılı olarak başvuruda bulunulması ve başvuru dilekçesinde dava açılmayacağı, açılmış davalardan vazgeçileceği yönünde iradenin belirtilmesi şart.
 
Maliye Bakanlığına bağlı vergi dairelerince ikmalen, re’sen veya idarece yapılan tarhiyatlarla ilgili davalara konu alacaklar açısından madde hükmünden yararlanmak isteyenlerin durumlarına uygun matbu dilekçeyi iki örnek hazırlayarak 31 Ekim 2016tarihine kadar (bu tarih dâhil) kadar bağlı bulundukları vergi dairesine vermeleri gerekmekte.
 
Kanun'un ilgili hükmüne göre davadan vazgeçme dilekçeleri ilgili vergi dairelerine verilecek ve bu dilekçelerin vergi dairelerine verildiği tarih, ilgili yargı merciine verildiği tarih sayılarak dilekçeler ilgili yargı merciine gönderilecek. Bu nedenle, vergi daireleri almış oldukları dilekçenin bir örneğinin derhal davanın bulunduğu yargı merciine gönderecekler.
 
Birden fazla dava dosyası bulunan mükellefler dilekçelerinde, hangi dava dosyası için Kanun hükümlerinden yararlanmak istediklerini belirtmek durumundalar.
 
Vergide sorumluluk uygulamasına bağlı olarak mirasçılar, kefiller, şirket ortakları ve kanuni temsilciler gibi amme borçlusu sayılan kişiler de sorumlu oldukları tutarlar dikkate alınarak uygulama hükümlerinden yararlanabilecekler.
 
2. Alacak Tutarının Tespiti:
 
a) Kanunun Yayımlandığı 19/8/2016 Tarihi İtibarıyla Vergi Mahkemeleri Nezdinde Dava Açılmış veya Dava Açma Süresi Geçmemiş Vergiler:
 
Bu kapsama ikmalen, re’sen veya idarece tarh edilmiş olup 19.08.2016 tarihi itibarıyla vergi mahkemesi nezdinde dava açılmış ya da dava açma süresi geçmemiş bulunan vergiler giriyor. Bu aşamada vergiler henüz tahakkuk etmemiş olduğundan af için başvuruda bulunulması halinde dava konusu yapılmış olan vergiler ilk tarhiyat tutarına göre ihbarnamenin tebliğ edildiği tarih esas alınarak dava açma süresinin son günü itibarıyla tahakkuk ettirilecek ve bu tarihten itibaren 1 ay sonrası vade tarihi olarak kabul edilecek.
 
İlgili madde hükmüne göre, vergi aslının %50’si ile bu tutara; yukarıda belirtilen şekilde belirlenen tahakkuk ve vade tarihleri esas alınarak hesaplanması gereken gecikme faizi ve gecikme zammı yerine hesaplanacak Yİ-ÜFE tutarının, Kanunda öngörülen süre ve şekilde ödenmesi, dava açılmaması ve açılan davalardan vazgeçilmesi şartıyla vergilerin %50’sinin, gecikme faizi, gecikme zammı ile vergi aslına bağlı vergi cezaları ve bu cezalara uygulanan gecikme zamlarının tamamının tahsilinden vazgeçilecek.
 
19.08.2016 tarihi itibarıyla vergi mahkemesinde dava açma süresi henüz geçmemiş olan vergilere gecikme faizi yerine hesaplanması gereken Yİ-ÜFE tutarı yine bu tarihe kadar hesaplanacak.
 
b) Kanunun Yayımlandığı 19/8/2016 Tarihi İtibarıyla, İlgisine Göre İtiraz/İstinaf veya Temyiz Süreleri Geçmemiş ya da Bu Yollara Başvurulmuş veya Karar Düzeltme Talep Süresi Geçmemiş veya Karar Düzeltme Yoluna Başvurulmuş Vergilerde Uygulama:
 
Bu kapsama İkmalen, re’sen ve idarece tarh edilmiş olup 19.08.2016 tarihi itibarıyla ilgisine göre itiraz/istinaf veya temyiz süreleri geçmemiş ya da bu yollara başvurulmuş ya da karar düzeltme talep süresi geçmemiş veya karar düzeltme yoluna başvurulmuş vergiler girmekte.
 
Bu kapsamda ödenecek alacak asıllarının tespitinde 19.08.2016 tarihi itibarıyla tarhiyatın bulunduğu en son safhadaki tutar esas alınacak. Tarhiyatın bulunduğu en son safhadaki tutar, bu tarihten önce verilmiş ve taraflardan birine tebliğ edilmiş kararlar dikkate alınarak tespit edilecek.
 
ba) Kanunun Yayımlandığı Tarihten Önce Verilmiş En Son Kararın Terkin Kararı Olması Durumunda:
 
İlgili madde hükmünden yararlanılması için terkin edilen vergilerin ilk tarhiyat tutarı esas alınarak %20’si ile bu tutara ilişkin gecikme faizi ve gecikme zammı yerine 19.08.2016 tarihine kadar Yİ-ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak hesaplanacak tutarın; Kanunda belirtilen süre ve şekilde tamamen ödenmesi gerekmekte. Bu takdirde, verginin kalan %80’inin, gecikme faizi, gecikme zammı ve alacak aslına bağlı olarak kesilen vergi cezaları ile bu cezalara bağlı gecikme zamlarının tamamının tahsilinden vazgeçilecek.
 
bb) Kanunun Yayımlandığı Tarihten Önce Verilmiş En Son Kararın Tasdik veya Tadilen Tasdik Kararı Olması Durumunda:  
 
Bu kapsamda bulunan mükelleflerde tasdik edilen vergilerin tamamı ile terkin edilen vergilerin %20’si ayrıca bu tutara ilişkin gecikme faizi ve gecikme zammı yerine 19.08.2016 tarihine kadar Yİ-ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak hesaplanacak tutarın; Kanunda belirtilen süre ve şekilde tamamen ödenmesi şartıyla, terkin edilen vergilerin kalan %80’i ile gecikme faizi, gecikme zammı ve alacak aslına bağlı olarak kesilen vergi cezaları ve bu cezalara bağlı gecikme zamlarının tamamının tahsilinden vazgeçilecek.
 
Tadilen tasdike ilişkin kararlarda tasdik edilmiş alacak tutarının tamamı ile terkin edilmiş tutarın %20’si esas alınarak madde hükümlerine göre yapılandırılacak alacak aslı tutarı belirlenecek.
 
bc) Kanunun Yayımlandığı Tarihten Önce Verilmiş En Son Kararın;
 
- Bozma kararı olması durumunda; vergi aslının %50’si ile bu tutara; yukarıda belirtilen şekilde belirlenen tahakkuk ve vade tarihleri esas alınarak hesaplanması gereken gecikme faizi ve gecikme zammı yerine hesaplanacak Yİ-ÜFE tutarının, Kanunda öngörülen süre ve şekilde ödenmesi, dava açılmaması ve açılan davalardan vazgeçilmesi şartıyla vergilerin %50’sinin, gecikme faizi, gecikme zammı ile vergi aslına bağlı vergi cezaları ve bu cezalara uygulanan gecikme zamlarının tamamının tahsilinden vazgeçilecek.
 
- Onama kararı (tarhiyatı tasdik eden karar) olması durumunda tasdik edilen vergilerin tamamı ile terkin edilen vergilerin %20’si ayrıca bu tutara ilişkin gecikme faizi ve gecikme zammı yerine Kanunun yayımlandığı tarihe kadar Yİ-ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak hesaplanacak tutarın; Kanunda belirtilen süre ve şekilde tamamen ödenmesi şartıyla, terkin edilen vergilerin kalan %80’i ile gecikme faizi, gecikme zammı ve alacak aslına bağlı olarak kesilen vergi cezaları ve bu cezalara bağlı gecikme zamlarının tamamının tahsilinden vazgeçilecek.
 
Tadilen tasdike ilişkin kararlarda tasdik edilmiş alacak tutarının tamamı ile terkin edilmiş tutarın %20’si esas alınarak madde hükümlerine göre yapılandırılacak alacak aslı tutarı belirlenecektir.
 
Kanun'un uygulamasında;
 
- Bozma kararları, üst yargı mercilerinin ilk derece mahkemelerinin tarhiyata ilişkin olarak verdikleri kararların bir bütün olarak bozulmasını sağlayan,
- Kısmen onama, kısmen bozma kararları ise, üst yargı mercilerince ilk derece mahkemesinin tarhiyata ilişkin verdiği tasdik veya tadilen tasdike ait kararın bir kısmının onaylanması bir kısmının ise bozulmasına ilişkin
 
kararları ifad etmekte.
 
3. 19.08.2016 Tarihi İtibarıyla Sadece Vergi Cezalarına Karşı Açılan Davalar:
 
a) 19.08.2016 tarihi itibariyle açılmış olan davanın sadece vergi aslına bağlı cezalara ilişkin olması halinde, bu cezaların bağlı olduğu vergilerin anılan tarihten önce ödenmiş olması ya da ödenmesi şartına bağlı olarak vergi aslına bağlı ceza ve bunlara ilişkin gecikme zammının tahsilinden vazgeçilecek.
 
b) İhtilaf konusunun sadece vergi aslına bağlı olmayan ceza olması halinde 19.08.2016 tarihi itibarıyla;
 
- Vergi mahkemeleri nezdinde dava açılmış veya dava açma süresi geçmemiş olan cezaların %25’inin,
- Verilmiş en son kararın terkin kararı olması hâlinde cezaların %10’unun,
- Verilmiş en son kararın tasdik veya tadilen tasdik kararı olması hâlinde tasdik edilen ceza tutarının %50’sinin, terkin edilen ceza tutarının %10’unun
 
Kanunda belirtilen süre ve şekilde tamamen ödenmesi şartıyla kalan cezaların tahsilinden vazgeçilecek.
 
Vergi aslına bağlı olmayan cezalara yönelik açılmış davalarda üst yargı mercilerince 19.08.2016 tarihi itibarıyla verilmiş bulunan en son kararın;
 
Bozma kararı olması hâlinde cezanın %25’i,
- kısmen onama kısmen bozma kararı olması hâlinde, onanan kısmın tasdik veya tadilen tasdike ilişkin karar olması hâlinde tasdik edilen cezanın %50’si, terkin edilen kısmın %10’u, bozulan kısmın %25’i
 
esas alınarak Kanun hükmünden yararlanılabilecek.
 
c) Kanunun 3 üncü maddesinin beşinci fıkrasında, Kanunun kapsadığı dönemlere ilişkin olarak Kanunun yayımlandığı tarihten önce pişmanlık talebi ile verilip, ödeme yönünden şartların ihlal edildiği beyannameler ile kendiliğinden verilen beyannameler için kesilen ve Kanunun yayımlandığı tarih itibarıyla dava açma süresi geçmemiş olan vergi cezaları için de mükelleflerin Kanunun 3 üncü maddesinin üçüncü fıkrasından yararlanabilecekleri düzenlenmiştir. Bu durumda, kesilen cezanın türüne göre bu bölümün (a) veya (b) alt bölümlerinde yapılan açıklamalara göre işlem yapılacaktır.
 
4. Ödeme Süresi ve Şekli:
 
Mükelleflerin kesinleşmemiş veya dava safhasında bulunan alacaklarla ilgili olarak af hükümlerinden yararlanmak istemeleri durumunda 30 Kasım 2016 tarihine kadar (bu tarih dahil) önceki bölümlerde yapılan açıklamalar çerçevesinde yeniden belirlenen tutarları tamamen ya da taksitlendirmek suretiyle ilk taksit aynı tarihte olmak üzere ikişer aylık dönemler halinde azami onsekiz eşit taksitte ödemeleri gerekmektedir.
 
Af hükümlerinden yararlanabilmek için mükelleflerin vergi borçlarına karşı dava açmaması, açmış oldukları davalardan vazgeçmeleri ve kanun yollarına başvurmamaları yasal zorunluluk.
 
Kanun hükümlerinden yararlanmak üzere başvuruda bulunan ve açtıkları davalardan vazgeçen borçluların bu ihtilaflarıyla ilgili olarak karar tarihine bakılmaksızın 19.08.2016 tarihinden sonra tebliğ edilen yargı kararları uyarınca işlem yapılmayacak ve bu kararlara ilişkin hükmedilmiş yargılama gideri, avukatlık ücreti ve bu alacakların fer’ilerinin bulunması halinde bu tutarlar karşılıklı olarak talep edilmeyecek.
 
Ayrıca, söz konusu yargılama gideri, avukatlık ücreti ve bu alacakların fer’ileri için icra takibi yapılamayacak ve vazgeçme tarihinden önce ödenmiş olan yargılama gideri ve avukatlık ücreti geri alınmayacak.
 
Af hükümlerinden yararlanmak için başvuruda bulunan ancak Kanunda belirtilen ödeme şartını yerine getirmeyen borçlulardan;
 
- Vergi Usul Kanunu kapsamındaki alacaklar için ilk tarhiyata esas teşkil eden vergi ve ceza tutarları ile gecikme zammı ve gecikme faizleri,
- İdari para cezaları için idari yaptırım kararında yer alan tutar ile bunlar üzerinden hesaplanan fer’ileri
 
6183 sayılı Kanun hükümlerine göre takip ve tahsil edilecek.
 
Ancak 19.08.2016 tarihinden önce verilmiş olan en son yargı kararının tarhiyatın tasdikine ilişkin olması halinde bu karar üzerine tahakkuk eden alacak tutarları esas alınacak. Bir başka anlatımla, tasdik kararı üzerine yapılan tahakkuk işleminde herhangi bir değişiklik yapılmayacak.
           
 
Saygılarımızla,
 
 
Erdal SÖNMEZ   &   Bülent ERSAN
SİNERJİ Bağımsız Denetim
Danışmanlık ve Yeminli Mali Müşavirlik Ltd. Şti.


DOSYAYI İNDİR (Sağ Tık/Farklı Kaydet)